Kongre: Tark 2019
Yazdırma Tarihi: 19.6.2025 10:05:42
S-28
Konvansiyonel Kardiyopulmoner Baypas ve Retrograd Otolog Priming’in Plazma Free Hemoglobin Seviyelerine Etkileri
Eda Balcı, Aslıhan Aykut, Aslı Demir, Kübra Vardar, Gülsüm Karduz, Uğur Aksu,
Ankara Şehir Hastanesi, Anesteziyoloji Kliniğiİstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü
Giriş Konvansiyonel kardiyopulmoner baypas (KPB) açık kalp cerrahisinde halen en sık kullanılan KPB yöntemidir. KPB devrelerinin kurulumu sırasında priming sıvısı olarak yaklasık 1300-1500 ml kristaloid solüsyonları kullanılmaktadır. Bu de belirgin hemodilüsyona yol açar. Ani aşırı sıvı yüklemesinin, hemodilüsyona ek olarak, endotelyal glikokalikste hasara ve ardından gelen inflamatuar süreç ile oksidatif strese yol açtığı bilinmektedir. Günümüzde priming sıvılarının yol açtığı bu negatif etkilerin önüne geçmek amacı ile retrograd otolog priming (RAP) yönteminin kullanımının sıklığı giderek artmaktadır. Çalışmamızın amacı; açık kalp cerrahisinde, konvansiyonel KPB(cCPB) yöntemi ile retrograd otolog priming kullanılan KPB yönteminin uygulandığı olguları, oksidatif stresin eritrosit membran bütünlüğü üzerindeki etkisini gösteren bir marker olan free hemoglobin (freeHb) düzeyleri açısından karşılaştırmaktır. Sekonder amaç ise; kalp cerrahisinde akut böbrek hasarı ile ilişkisi gösterilmiş olan freeHb düzeyleri ile kreatinin değerleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Material-Method Çalışmamızda asendan aort onarım cerrahisi yapılan 18 hastaya cCPB, 18 hastaya ise RAP uygulandı. Anestezi indüksiyonu sonrası (T1), KPB başlamasından sonra 5. dakikada (T2), antegrad serebral perfüzyonun 10. dakikasında (T3), kros klemp kaldırıldıktan 30 dakika sonra (T4), sternum kapatılırken (T5) olmak üzere 5 dönemde hastalardan freeHb için kan örneklemesinin yanı sıra, kan gazi analizi yapıldı ve operasyona ait veriler kayıt edildi. Postoperatif 12. saatte serum kreatinin değerleri çalışıldı. Sonuçlar Çalışmamızın sonuçlarına göre, cCPB grubunda, RAP grubundaki hastalara göre, freeHb’nin artışı anlamlı olarak yüksek bulundu (Şekil-1). Hemodinamik değişkenlerde, Hemoglobin ya da laktat değerlerindeki değişimlerde iki grup arasında fark görülmedi. Yine postoperatif komplikasyonlar ve 12. saatteki kreatinin değerlerinde iki grup arasında fark görülmedi. Tartışma Sonuç olarak; çalışmamızda eritrositler üzerinde bir oksidatif stres markerı olan FreeHb’nin KPB prime sıvılarının neden olduğu hemodilüsyon ile arttığı görülmüştür. Ancak, bu artışın akut böbrek hasarı üzerindeki etkisi gösterilememiştir.